5 eylül 2001 çarşamba

Yine alarmı 6.30'a ayarlamıştım kaltık ve kahvaltı faslına geçtik.Bu günkü hedefimiz, ben lahit kaya kuzey duvarının iki rotasını art-arda free-solo tırmanacaktım Ergunda klasikten Lahit kaya'nın zirvesine çıkıp beni bekleyecekti. Sonrada birlikte inip kampı toplayıp Çukurbağa yürüyecek ve 16.30 çamardı son arabasını yakalayarak Niğde’den İstanbul’a doğru yola çıkacaktık. 8.30'da sulağan keler kampından hareket ettik 8.55'te rotanın altındaydık hazırlandım sırt çantamın ayarlarını yaptım ve frictionlarımı giydim.Ergun aşağıda benim tırmanışımdan fotoğraf çekmek için bekliyordu. 

9.00'da Lahit kaya s18 rotasına tırmanmaya başladım. Girişte V'lik iki pasaj vardı. sonrasında 10 dakika kadar rahat yükseldim. Kaç gündür duvarın her tarafını değişik ışık ortamı ve değişik açılardan dürbünle incelemiştim ve çok sayıda alternatif geçiş yerlerine rastlamıştım lahit kaya kuzey duvarı adeta yatık bir plato gibi her tarafı geçit doluydu.Sola yöneldim ve bacaya geldim bacanın neredeyse tek bir geçişi 4 artı sayılırdı gerisi kolaydı.Aşağıdan yaptığım incelemelerde bacanın bitiminde hep bir kör nokta kalmıştı ''arka kulvara nasıl bağlanıyordu?'' çünkü dağda bilmediğiniz bir rotaya giriyorsanız zirveye ulaşmadığınız sürece oranın takip etmeğe çalıştığınız rota olup olmadığından emin olamıyorsunuz ve bu yüzden de yazılı olan derecelerden daha zor pasajlarla karşılaşabilirsiniz rotanın ilerleyen bölümlerinde. Aşağıdan bakınca çok az rota tam olarak okunabiliyor. Ve her zaman ufak tefekte olsa bulmacalar söz konusu olabiliyor. 

Baca bitti ve beni bekleyen bir sürprizin olmadığını görünce kendime'' hadi Murat acele et zirveyi bekletme'' deyip hemen spor ayakkabılarımı giydim ve kulvar koşusuna başladım az sonra zirvedeydim süre 46 dakika. Yorulmuş nefes-nefese kalmıştım. Dinlenerek manzaranın keyfini çıkardım. Bir süre Ergun’u bekledim gelmeyince 10.10'da aşağı inmeğe başladım yolda Ergun’la karşılaştım, beni zivede beklemesini söyledim ve hızla aşağı indim . 

10.35'te, sabah, ikinci defa duvarın altındaydım. 

10.40'ta bu defa s19 no'lu rotaya girdim amacım s19 rotasından girip Lahite gelince burun rotasından devam etmekti. Yükseldim. Lahit kaya kuzey duvarı free-solo tırmanış için uygun bir yer. Taş düşmesi yok ve tırmanış için nispeten sağlam kaya yapısına sahip. Rotayı, beklediğimden çok daha hızlı tırmandım ve lahitin altına geldim. Yaklaştım ve inceledim ama altından tırmanış çizgisine dair hiç bir iz gözükmüyordu ve free-solo tırmanışta kendimi bir deneme yanılma macerasına atamazdım. Geri dönüp rotanın normal seyrine devam ettim bu defa daha da hızlı gelmiştim s19 rotasının tırmanışı 39 dakika sürmüştü. Lahit kaya kuzey duvarındaki iki rotayı, ikinci rotaya girmek için zirveden inişim dahil toplam 2 saat 19 dakikada tırmanmıştım. 

Sevindirici bir durumdu ama benim istediğim Aladağlarda zorluk derecesi yüksek rotalara tırmanmaktı ve bunlar beni kesmiyordu. Aladağların yapısından dolayı takoz takacak yer çok az ve muhakkak yüksek grade'li rotaları boltlu tırmanmak gerekir. 

Dilerim yakında böyle olanaklara kavuşur ve bu ülkede tırmanışın önünü ve ufkunu açmış oluruz (bunun için galiba yabancıları daha sık davet etmek gerekecek zirvedeyken kaldı buzulunun üzerinde yürüyen birilerini bir süre seyrettik ve tabi ki diğer zirveleri de. Bir zirveye çıktığımda en çok sevdiğim olay diğer zirveleri çok rahat bir şekilde seyredip inceleyebilmek. Geç kalıyorduk biraz daha beklesek akşama niğde istanbul otobüsünü kaçırabilirdik aşağı indik bir şeyler atıştırdık. Sulağan keler'deki kampımızı toplayıp Sarı Memetler'e doğru yola çıktık bu sefer kutlama işini Niğde de yapacaktık.